hubbub στα Τουρκικά i. gürültü, velvele, şamata, karmaşa παράδειγμα ποινές I hear the hubbub of the children in the background. Arka planda çocukların gürültüsünü duyuyorum. Συνώνυμα noise: uproar, racket, din, clamour, hullabaloo, tumult, hue and cry